Güncel

Kadın Komitesi’nden 8 Mart açıklaması

H. Merkezi: Elimize e-posta yoluyla ulaşan TKP/ML Kadın Komitesi tarafından hazırlanan 8 Mart bildirisini güncelliği ve haber niteliği taşıması nedeniyle sizlerle paylaşıyoruz:

 

8 Mart’ta çığlığımızı içimize değil, egemenlerin yüzüne haykıralım!

 

VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ!

 

Emeğimizin “hiç” yerine konulduğu, giderek daha da değersizleştirildiği, yok sayıldığı; şiddetin başımızın üstünde bir kılıç gibi sallandığı; taciz, tecavüz vb. cinsel saldırıların korkulu rüyalarımız haline getirildiği, erkek egemenliğinin yaşamımızı her yanıyla kuşattığı bir dönemde karşılıyoruz bu yıl da 8 Mart’ı…

Ucuz işgücü cenneti” olarak görülen yoksul ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada kayıt dışı ve güvencesiz çalışan kesimlerin başında gelen bizleriz. Saatimizde ilerleyen her dakika tacize, tecavüze maruz kalanlar da yine biziz. Fiziksel ve psikolojik şiddet bizim için gündelik yaşamın bir parçası durumunda. Bu da yetmezmiş gibi devletler; “adalet” ve “güvenlik” adı altında oluşturdukları kadın düşmanı kurumlarıyla kadına yönelik ayrımcılığı, eşitsizliği ve şiddeti meşrulaştırıyor ve hatta derinleştiriyor. Ülkemizde de durum çok farklı değil!

Taşeron çalışma sistemi ile işçi ve emekçiler için kayıt dışı ve güvencesizliği tek çalışma sistemi haline getiren, yoksulluğa ve geleceksizliğe iten sömürücü sistemin hedefindeki ilk kesim biz kadınlar oluyoruz. Çünkü emeğimiz, “evin esas geliri” değil, “yan gelir, katkı” olarak görülüyor, hatta ev içinde harcadığımız emek görmezden gelinerek “iş”ten bile sayılmıyor. Merdiven altı, taşeron, ev eksenli çalışma sistemiyle, dünyayı yaratan biz kadınlardan bu çalışma koşullarını sessiz ve uysal bir şekilde kabullenmemiz isteniyor.

 

ARTIK YETER! SÖMÜRÜ SİSTEMİNİZE DE, ERKEK EGEMEN DÜZENİNİZE DE İSYAN EDİYOR, SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ!

 

Hemen her gün 3-5 kadının en yakınındaki erkekler tarafından katledildiği, sayısız kadının yaralama, taciz, tecavüze maruz kaldığı ülkemizde yok sayılan ve değersizleştirilen kadınlar olarak bu durumu kabullenmiyoruz.

Bugün görüyoruz ki; emeğimizi düşük ücrete mahkum ederek değersizleştiren, sendikalı ve güvenceli çalışma haklarına el koyan, kriz dönemlerinde kolayca işten çıkaran patronları koruyan devlet, aynı zamanda kadına şiddet uygulayan, katleden erkeği de koruyor. Bizleri istihdam ve güvenceli iş alanlarının dışında tutarak eve mahkum eden erkek egemen sistemin sözcüsü AKP, her konuşmasında kadın düşmanlığını derinleştiriyor. Kürtajı fiili olarak yasaklayan, her kadından “3-5 çocuk” isteyen bu kadın düşmanları; şiddet gördüğü için karakola, mahkemelere sığınan kadınları erkeklere teslim ederek katledilmelerine ön ayak oluyorlar.

 

ÇAĞRIMIZ KADINLARA! BUNA DUR DEMEK ELİMİZDE!

 

Dört duvara hapsedilmeye çalışılan kadınlar!

Merdiven altı atölyelerde, işletmelerde düşük ücrete mahkum edilen kadınlar!

Evine havlu, arma, kalem vb. işlerle büyük markalara devasa paralar kazandıran kadınlar!

İşyerinde ayrımcılığa, mobbinge, cinsiyetçiliğe, tacize maruz kalan kadınlar!

Başta sendikalı olmak gibi güvenceli çalışma koşulları elinden alınan, alınmaya çalışılan kadınlar!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü‘nde bir kez daha emekçi kadınlara yönelik tüm bu saldırılara karşı örgütlenme ve mücadele etme çağrısı yapıyoruz.

Çünkü 8 Mart; 1857’de New Yorklu kadın işçilerin canları pahasına başlattıkları direniş ve eşitlik mücadelesinin, Clara Zetkin’in öncülüğünde 1910 yılında gerçekleşen 2. Enternasyonal Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda kadınları mücadele ve kavga günü ilan edildiği gündür. “Eşit işe eşit ücret” ve “insanca yaşam” istedikleri için katledilen kadın işçilerin yaktıkları bu kavga meşalesi, aradan geçen yıllara rağmen yanmaya devam ediyor.

Erkek egemen sistem; patronuyla, devletiyle, mahkemesiyle, karakoluyla, kocasıyla, babasıyla örgütlenerek kadın düşmanlığını örüyorsa; biz ezilen, yok sayılan, dili yasaklanan, değersizleştirilen kadınlar olarak biraraya gelmeli ve bu erkek egemenlik duvarını yıkacak güce ulaşmalıyız.

Örgütlendiğimizde, bir güç olduğumuzda kazandığımız sayısız muharebenin örneği mevcut. Rusya’dan Çin’e, Ortadoğu’dan Avrupa’ya kadınların bu sömürü düzenine, bu cinsiyetçi, erkek egemen sisteme söyleyeceği bir sözü var! Sesimizi birleştirirsek daha yüksek çıkacak! Bunun bir adımı olarak tüm kadınları sesimizi duyurmaya, taleplerimizi haykırmaya çağırıyoruz!

 

TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ/MARKSİST LENİNİST KADIN KOMİTESİ

Mart 2013

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu