Güncel

Tekirdağ F Tipinden trans kadın tutsak, “Devletin beni öldürmemesi için direndim”

İHD İstanbul Şubesi, Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nde bulunan trans kadın tutsakların maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılığa karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, bugün saat 12.30’da İHD İstanbul Şubesi’nde Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nde bulunan trans kadın tutsakların maruz bırakıldığı şiddet ve ayrımcılığa karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. İlk olarak KADAV’a bağlı çalışan Hapiste LGBTİ adına Derya Özata söz aldı. Derya, trans kadın tutsak olan Buse’nin 22 yaşında avukatı olmadan müebbet hapis “cezası” aldığını söyledi. Buse’nin ailesi ve bulunduğu çevre tarafından yalnızlaştırıldığını kaydeden Derya, “Buse ile bir yıldır mektup arkadaşlığı yapıyorum. 2012 senesinden itibaren Buse’nin geçiş yapma süreci başladı. 2015 yılından itibaren de hormon ilaçları kullanıyor” dedi.

 

“Devletin beni öldürmemesi için direndim”

Buse’nin mektubunu alarak Eren Keskin’e gittiğini belirten Derya, “Eren Keksin ile ne yapabileceğimizi konuştuk. Hukuki süreci Eren Kesin anlatacak” dedi. Buse’nin yaşadığı süreçlere dair de bilgi veren Derya, “Buse 21 gün Bakırköy Devlet Hastanesi’nde kaldı. Ayağında ne çorap ne ayakkabı vardı. Verilen bir çorapla bir kışı geçirdi” dedi. Buse’nin gönderdiği mektupta, “Verilen bir çorapla bir kışı geçirdim. Açlıktan ölmek üzeydim. Devletin beni öldürmemesi için direndim” dediğini kaydeden Derya, devletin uyguladığı bu politikalara karşı Buse’nin 30 ve 60 günlük açlık grevine girdiğinin bilgisini de verdi.

 

Yasal engel olmamasına rağmen ameliyat olamıyor

Derya’nın ardından söz alan İHD Başkan Yardımcısı Eren Keskin basın açıklamasını okudu. Eren, “Buse ve Diren, her ikisi de cinsiyet kimliklerine sahip çıkan iki trans kadın. Buse, Erzurum DGM’de hiç avukatsız olarak yargılanan bir müebbet hükümlüsü, siyasi mahpus. Diren ise, ‘örgüt propagandası’ yapmak iddiasıyla yargılanıp 3 yıl ceza almış bir siyasi mahpus. Buse’nin cezaevinde geçireceği daha 17 yılı var; Diren ise 1 yıl sonra tahliye olacak. Her ikisi de cezaevinde tecritte tutuluyor” dedi. Trans kadın olmalarına rağmen erkek gardiyan ve askerler tarafından elle aramaya maruz bırakıldıklarını belirten Eren, ayrıca gardiyan ve askerler tarafından sık sık kimliklerinde yazılan “erkek” isimleriyle hitap edildiğini söyledi. Buse’nin 4 yaşından beri kendini kadın olarak tanımladığını kaydeden Eren, kadın kimliğine sahip olmayı amaçlayarak, ameliyat olmak istediğini de ifade etti. Buse’nin hapishane içerisinde mahkemeye başvurarak “cinsiyet değişikliği işlemlerini” tamamladığını kaydeden Eren, fakat Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfik İşleri Genel Müdürlüğü’nün, Türk Ceza Kanunun 122. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı biçimde Buse için verilen raporun yetersiz olduğuna karar verildiğini dile getirdi. Eren, Ceza ve Tevfik İşleri Müdürlüğü tarafından “adı geçen cinsiyet değişikliği ameliyatının kurumdaki yaşantısına devam etmesi açısından tıbbi bir zorunluluk olup olmadığı tespit edilmeli ve zorunluluk yoksa hükümlünün tahliyesinden sonra ameliyat olması mümkündür” şeklinde açıklama yapıldığını söyledi.  Eren, Medeni Kanunun Buse’ye verdiği hak ile önünde hiçbir yasal engel olmamasına rağmen TCK’nın 122. Maddesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14. Maddesine aykırılık teşkil eden ayrımcı karar nedeniyle ameliyat olamadığını belirtti.

 

“Bedenimdeki hapishaneden kurtulmak istiyorum”

Buse’nin tek dileğinin “Bedenimdeki hapishaneden kurtulmak istiyorum” olduğunu ifade eden Eren, taleplerini şu şekilde sıraladı:

Buse’ye karşı Adalet Bakanlığı tarafından takınılan ve ayrımcılık içeren bu tutumun bir an önce değiştirilerek iç hukuk ve uluslararası sözleşmelere uygun bir biçimde Buse’nin İstanbul cezaevlerinden birine nakledilmesini ve vakit geçirmeksizin cinsiyet değişikliği ameliyatının gerçekleşmesine imkan sağlanmasını talep ediyoruz.

Buse ve Diren’e yönelik Tekirdağ F Tipi cezaevinde uygulanan tüm ayrımcılıkların sona erdirilmesini ve Buse’nin ameliyatının bir an önce gerçekleştirilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz.

 

22 yıldır erkek kıyafetleri giymeye mecbur bırakılıyor

Derya son olarak, Buse’nin talepleri karşılanmazsa ölüm orucuna başlayacağını söyledi. Buse’nin psikolojisinin de iyi olmadığını gece çığlıklar içinde uyandığını belirten Derya, ayrıca Buse’ye gönderilen kadın kıyafetlerinin hapishaneye alınmadığını belirten Derya, 22 yıldır hapishane idaresi tarafından Buse’nin erkek kıyafetleri giymeye mecbur bırakıldığını söyledi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu