Güncel

Özgecan isyanımızdır! Yasta değil isyandayız!

”Erkekler öldürüyorsa eğer… Kadınlar hayat için mücadele etmeli!”-Clara Zetkin-

Erkek şiddeti her geçen gün artmaktadır. Kadın cinayetleri artık katliam boyutuna varmış durumdadır. Şiddet yuvasına dönen ‘aile’ denen gerici yapılanmalarda kadınlar en yakınları tarafından katledilmektedir.

Erkek şiddeti sokaklara, işyerlerine, okullara, toplu taşıma araçlarına ve tüm kamusal alanlara yayılmış durumdadır. Erkek egemen sistem bu durum karşısında hiçbir önlem almadığı gibi, kadınlar her geçen gün daha çok şiddet, taciz-tecavüz ve cinayet tehdidi altında yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Sözümona yapıldığı söylenen tüm yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalırken, iktidarın erkek yargısı, erkeklik indirimi vermenin yarışı içindedir. Toplum adeta kadına yaşatılan bu Vahşeti-barbarlığı normalleştirir hale getirilmiştir. Şiddete uğrayan kadın suçlu durumunda gösterilmeye çalışılarak, basın-yayın-medya aracılığıyla, ÖZGECAN katilinde de görüldüğü gibi, mağdur ve katledilen kadınlar suçluymuş gibi haberlerle ve ‘ama’lar üretilerek katliama meşru kılıflar aranmaya çalışılmaktadır.

İktidarın ve toplumun kadına yönelik baskıcı ve cinsiyetçi saldırıları yaygınlaştırılıp meşrulaştırılmaya çalışılırken, en ufak bir karşı duruş dahi devletin kolluk güçleri tarafından şiddetle bastırılmaktadır.

Pippa’dan Sierra’ya, Sierra’dan Özgecan’a, tecavüzcüsünü öldürdü suçlamasıyla idam edilen Reyhaneh’e, dünyanın gözü önünde köle pazarları oluşturulup yarattıkları IŞİD barbarlığı tarafından satışa sunulan, Kürt, Ezidi, Türkmen, Hıristiyan, Alevi kadınlara ve kendilerine duruş sergileyen kendi inançlarından kadınlara kadar uzanan bu sistemin utanç tablosuna baktığımızda, karşımıza çıkan devlet şiddetidir. Ve hele de farklı inanç ve etnik kimliklere sahip olmanın getirdiği özgünlük ırkçı, milliyetçi, şovenist, kadın düşmanı yaklaşımı ‘tecavüz et, katlet’ şeklinde bir hak görülmektedir. Benden olmayan tecavüzü de, katliamı da hak eder. Kadına tecavüz etmenin ülkeyi işgal etmeyle eş anlamlı olduğunu bildiğimiz yaklaşımın, ırkçı-şovenist-gerici-yobaz sistemin sahipleniciliğini yapanlar tarafından daha rahat gerçekleştirildiği açıktır. Bunu yapılan istatistiklerde de görebilmekteyiz. Son 15 yılda ”241 polis,91 asker,17 özel timci,15 korucu,45 gardiyan tecavüzden yargılanmasına rağmen, hiç biri cezaya çarptırılmamıştır. Faşizm ve bu sistemin suçluya yaklaşımı budur işte.

Bundandır ki biz kadınlar, uygulanan her türlü şiddetin, gerçekleştirilen kadın katliamlarının politik olduğunu, dün olduğu gibi bugün de sokaklarda haykırmaya devam edeceğiz. Ve Avrupa’da yaşayanlar olarak, kadın katliamlarının burada da gittikçe artış gösterdiğini, adeta kadınların yanı başında dolaşır hale getirildiğini görüyoruz, yaşıyoruz. Genelde geri bırakılmış ülkelerdeki kadına yönelik şiddeti ön plana çıkartarak, kendi şiddetini kamufle etmeye çalışan kapitalist ülkeler başında gelen Almanya’da, daha yakın zamanda 19 yaşında hamile bir genç kadın Maria P. Bıçaklanıp Özge gibi yakılarak katledildi Berlin’de. Darmstadt’da, bizde adı ‘töre, namus, ahlak’ vb. hallere büründürülen yaklaşımın adına ‘cinnet geçirme’ geçiştirmesini yakıştıran bu sistem sayesinde eşi tarafından bıçaklanarak katledilen kadının haberini, gazetelerin iç sayfalarında kısacık okuduk kısa bir süre önce. Daha dün Tuğçe’miz, cinsel şiddete uğrayan kişilere sessiz, sağır ve kör kalmayıp, müdahil olduğu için, gencecik yaşında bu sistemin yetiştirdiği eril zihniyetler tarafından katledilmişti. Bu toplumda da kadının canı yanmaya, şiddete uğramaya, katledilmeye devam ediliyor.

Ondandır ki, yaşamın olduğu tüm alanlarda, özgürce yaşamak istediğimizi daha gür haykırmaya devan edeceğiz. Çünkü artık tek bir kadının şiddet görmesine, katledilmesine tahammülümüz yok. Kıyafetimizi sorgulayan, rujumuza karışan, okullarda ayrıştıran, annenin diz kapağını dahi cinsel tahrik olarak gösteren eril zihniyete, faillerin lehine söylemlerde bulunanlara, kadınların yaşadıkları her türlü şiddeti besleyecek şekilde verilen kararlara ve suç ortaklığınıza karşı susmuyoruz, susmayacağız, isyanlardayız!

ÖZGECAN’ımızı katlettiniz. Bu ne ilk ne de son olacak. Katledilmeyle susacağımızı, şiddetinizle barışıp, evlerimize kapanacağımızı, korkup-sineceğimizi ve istediğiniz tipte kadınlar olacağımızı zannediyorsunuz. Ama sisteminizin kadını ol-ma-ya-ca-ğız! Hep bir ağızdan haykırıyor ve diyoruz ki;

Bir gider bin geliriz. Bizi katletmek çözüm değil. Katlettiğiniz her kadın isyanımız olup, sokakları ve iktidarınızı sarsacak! Biz çocuklarımızı sisteminiz tecavüz etsin ve katletsin diye doğurmuyoruz. Çocuklarımızı size katlettirmeyeceğiz. Dolayısıyla erkek adaletiniz batsın. Lanet olsun kanlarımız, bedenlerimiz üzerinden korumaya çalıştığınız erkek egemen, kadın düşmanı, faşist-yobaz gerici sistem ve zihniyetinize..

Söz bitti eylemdeyiz! Yasta değil isyandayız!

Yeni Kadin-Neue Frau

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu