Güncel

Belki de her şeyden en çok biz sorumluyuz!

Sahi neden hep bir şeyler yapılması gerektiğinde başkalarından bekliyoruz. Ölümler oluyor, “gerilla vursun” o da olmadı seslenelim AKP’ye “katliamları durdursun”. Ama biz mücadele etmeyelim. Hep bekleyelim başkalarından. İşimiz, okulumuz, toplumsal statülerimiz var, vazgeçemiyoruz çünkü. Biliyoruz herhangi bir şey olduğunda vazgeçmek zorunda kalacağımızı.

İnsanların katliama uğramalarından, işkenceye maruz bırakılmalarından, tacize- tecavüze uğradıklarını bildiğimiz halde ses çıkarmıyoruz. Sahi gerçekten umurumuzda mı? Ya da ne kadar umurumuzda? Üzülüyor muyuz? Verebileceğimiz yanıt yok. Çünkü korkuyoruz kaybetmekten…

 

Her şeyi bilirken susmak…

Sistem tarafından dayatılan onlar olmazsa yaşayamayacağımız dediğimiz şeyler var. Her geçen gün daha da çok sarıp sarmalayan bizi insanlıktan çıkaran bir sistem. Sunduğu bir kaç şeyle -iş, okul, aile, sevgili- hayatımızın tümünü çalan bir şey. Bizi biz olmaktan çıkaran…

En kötüsü de kabulleniyoruz.

Varlığı ayan beyan ortada olan fakat söylemeye herkesin korktuğu bir gerçeklik var. Yarın aynı şeyleri yaşamayacağımızın hiçbir garantisi yokken halen susuyoruz. Oysa biliyoruz biz sustukça her şeyin daha da kötüleşeceğini, faşizmin sınırı olmadığını.

Belki de her şeyden en çok da biz sorumluyuz. Her şeyi bildiğimiz halde susuyoruz! Faşizmin “bize de” saldırmasından korkuyoruz. Biliyoruz ki en çok direnenlere, irade koyanlara saldıracaktır. Bu yüzdendir ki bugün Kürdistan’a bu kadar pervasızca saldırmaktadır.

Direnenlerden korkuyorlar.

Yaşam adına, insanlık adına hiçbir şey bırakmama çabası bundandır.

 

Bir YDK’lı

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu